r Özgürlük Yürüyüşü (Selma) | beyazperde tv

22 Kasım 2015 Pazar

Özgürlük Yürüyüşü (Selma)

Share & Comment

Vizyon Tarihi: 6 Şubat 2015
Yönetmen: Ava DuVernay
Oyuncular: David Oyelowo, Tim Roth, Tom Wilkinson, Oprah Winfrey, Martin Sheen, Carmen Ejogo, Giovanni Ribisi, Cuba Gooding Jr.
Yapımcı: Christian Colson, Oprah Winfrey, Dede Gardner, Jeremy Kleiner
Senaryo: Paul Webb
Görüntü Yönetmeni: Bradford Young
Kurgu: Spencer Averick
Müzik: Jason Moran
Yapım Yılı: 2014
Ülke: ABD, İngiltere
Süre: 127 dk.
Dağıtım: M3 Film
İthalat: Fabula Films

En İyi Film dalında Oscar adayı, 4 dalda Altın Küre adayı olan ve ödül sezonunun en merakla beklenilen yapımlarından “ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ / SELMA” 20. yüzyıla damgasını vuran tarihi bir dönüm noktasını anlatıyor. 1965 yılında Alabama’nın Selma kentinden eyalet başkentine giden 87 kilometrelik yolda, tarihe geçen üç protesto yürüyüşü yapıldı. Martin Luther King öncülüğündeki bu yürüyüşler kamuoyunu ateşledi ve A.B.D. Başkanı Johnson’un Oy Hakkı Kanunu’nu çıkarmasını sağladı. Prodüksiyonunda “12 Yıllık Esaret / 12 Years A Slave” filminin yapımcılarının imzası bulunan epik film, bu tarihi olaylar zincirinin 50’nci yılında direnişin filizlenip dev bir insan hakları savaşına dönüştüğü tehlikelerle ve baskılarla dolu üç aylık sürece odaklanıyor. Zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken filmin başrolünde Martin Luther King performansı dilden dile dolaşmaya başlayan David Oyelowo’ya Tim Roth, Tom Wilkinson, Oprah Winfrey, Martin Sheen, Carmen Ejogo, Giovanni Ribisi, Cuba Gooding Jr. gibi isimler eşlik ediyor.

Seçme Hakkı Hayali
1965 baharında yaşanan bir dizi olay, Amerika’da tarihin akışını değiştirdi. Medeni ve siyasi haklar kavramı, kökten bir değişime uğradı. Dr. Martin Luther King Jr. öncülüğündeki cesur grup, temel bir insani hak olan “Seçme Hakkı”nı elde edebilmek için Alabama’nın Selma kentinden eyalet başkentine doğru, tarihe geçen üç barışçıl protesto yürüyüşü yaptı. Tüm baskılara ve engelleme çabalarına rağmen zaferle sonuçlanan üçüncü yürüyüş sonrasında “1965 Oy Hakkı Kanunu” çıkarıldı. Fakat Selma Yürüyüşleri’nin insani öyküsü, Dr. King’in halka aşıladığı umut ve inanç, beyazperdeye bugüne dek hiç yansıtılmadı. Ava DuVernay’ın yönetmenliğini yaptığı Özgürlük Yürüyüşü / Selma, yıllarca beklendikten ve büyük mücadeleler verildikten sonra kazanılan bu hakkı, sağlanan adaleti, mükemmel bir zamanlamayla sinemaseverlerle buluşturuyor. Film, Dr. King ile Başkan Lyndon Johnson arasındaki gerginlikler dahil bir dizi önemli olayı, FBI’ın olaya dahil olmakla yaptığı hataları, seçme hakkı elde edebilmek için büyük fedakarlıklar yapan insanların mücadeleci ruhunu tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor. Çünkü bu detaylar, Amerika Birleşik Devletleri için bir dönüm noktası oldu ve tüm dünya için gerçek bir değişim yarattı. Kendi ailesi de Alabama’lı olan yönetmen DuVernay, filmi hakkında şunları söylüyor: “Selma, ‘sesler’ hakkında bir hikaye. Büyük bir liderin sesi. Tüm karmaşaya rağmen zafere ulaşan bir halkın sesi. Daha iyi bir toplum olmak için çabalayan bir ulusun sesi. Umarım bu film tüm seslerin değerli olduğunu ve duyulmayı hak ettiğini bizlere hatırlatır.” Bugüne kadar Dr. King’in hayatına ya da Oy Hakkı hareketine odaklanan hiçbir filmin yapılmamış olduğunu gören DuVernay, bu hikayenin anlatılması için büyük bir ihtiyaç olduğunu hissetmiş. Aynı zamanda Dr. King’in üzerindeki “dokunulmaz ikon” kaplamasını da sıyırıp “hataları ve kararsızlıkları da olan ama çevresine daima güç veren, insanları ateşleyen, kanlı-canlı bir insan” portresi çizmek istemiş.
“Dr. King’in ölümünün üzerinden 50 yıl geçti ve baş karakterin o olduğu bir film yapılmamış olması beni hayli şaşırtıyordu. Tuhaf ve talihsiz bir durumdu. Ama artık biz varız.” diyor yönetmen…
Özgürlük Yürüyüşü / Selma’nın merkezinde Dr. King’in hikayesi var ama bu hareketi büyütüp geliştiren diğer insanlara da odaklanılmış. Yönetmen şöyle devam ediyor: “King’i bir heykel, bir konuşma, ülkede kutlanan bir tatil günü olarak algılamaya alışmışız. Fakat o da bir insandı. Karmaşık ilişkileri olan bir insan. Şu an hepimizin keyfini yaşadığımız özgürlüğü elde edebilmek için savaşırken, 39 yaşında hayatını kaybetmiş bir insan. Etrafında onu saran efsane perdesini aralayınca, içindeki gücün hepimizde bulunan bir şey olduğunu hissediyorsunuz. Bunu kavrayabilirsek, harika şeyler yapabiliriz.”

Medeni Haklar Hikayesinin ‘Öteki’ Kahramanları: Kadınlar
King’in zaferle sonuçlanan hareketinin fazla bilinmeyen yönlerinden biri de, kadınların bu olayın tam kalbinde, çok önemli roller üstlenmiş olması. Adı bilinen erkek liderler mevcut. Ama en az onlar kadar cesurca ve gayretle kampanyalarda yer alan, yürüyüşlerde, boykotlarda en ön saflarda boy gösteren, fedakarlıklar yapan ve kilit stratejik fikirler bulan kadınlar da oldu.
Özgürlük Yürüyüşü / Selma bunu yapan pek çok kadının gerçek ve cesaret dolu hikayesini de gözler önüne seriyor. Filmde Annie Lee Cooper rolünde karşımıza çıkan Oprah Winfrey’den dinleyelim: “Şu bir gerçek ki, medeni haklar hareketinin omurgasını kadınlar oluşturuyordu. Oradaki her erkeğin arkasında bir de kadın vardı. Ralph Abernathy’nin hemen arkasında Juanita Abernathy; Martin Luther King’e büyük destek veren Coretta King. Anneler, teyzeler, eş ya da kız kardeşler… Hepsi çıkıp ‘Biz buradayız. Yanınızdayız!’ dediler. Bu pek bilinmez. Ama yönetmen Ava DuVernay’ın sayesinde bu filmde kadınların varlığını gerçekten hissediyorsunuz. Amelia Boynton, Annie Lee Cooper ve Diane Nash gibi kadınları pek çok kişi ilk kez tanıyacak.”
DuVernay da bu hikayede kadınları görmezden gelemeyeceğini düşünmüş. “Gerçekten ne olduğunu adilce gözler önüne sermeden bu hikayeyi anlatamazdım. Coretta Scott King, Amelia Boynton, Annie Lee Cooper, Diane Nash, bu büyük liderleri evinde misafir eden Richie Jackson gibi kadınlara hakkını teslim etmeliydik. Bu hikayeyi, kadınlar olmadan anlatmak düşünülemezdi.”
Filmdeki güçlü kadın figürlerin başında, Dr. King’in en az kendisi kadar sembolleşen ve tüm hayatını bir aktivist olarak geçiren eşi Coretta geliyor. Bu rolde Carmen Ejogo’yu izliyoruz. Ejogo, aynı karakteri 2001’de HBO için çekilen ve 1955’teki otobüs boykotlarını anlatan “Boycott” filminde de oynadı. Ejogo, Bayan King’in iki filmin anlattığı dönemler arasında geçen yıllarda baskılar, yaşadığı zorluklar nedeniyle hayli değiştiğini, ama aynı zamanda savunduğu değerlere daha bağlı birisi haline geldiğini gözlemlemiş:
“Çok farklı bir karakteri oynadığımı hissettim. Selma’da hayatı ve Martin’le olan evliliği farklı bir durumda. 1955’te yeni yeni bu hareketin lideri olmaya başlıyorlardı. Ama 1965’e gelindiğinde Coretta ve Martin için artık ufukta çok büyük sorumluluklar, şiddet ve ölüm tehditleri var. Onun gençlik dönemini oynamak ve ardından 10 yıl sonra hayatını yeniden keşfetmek ilham verici ve ilginç bir deneyim oldu.”
Ejogo, 2001’deki ilk prodüksiyon esnasında Coretta ile tanışma imkanı da bulmuş. (Bayan King 2006’da aramızdan ayrıldı.) O günü şöyle anlatıyor: “Coretta o dönem bana çok pozitif yaklaşmıştı ve bu filmi görebilseydi de aynı şeyi yapardı diye düşünüyorum. Çok önemli bir kadındı. Onunla ilk tanıştığımda gözyaşlarımı tutamadım çünkü son derece vakur bir havası vardı. Ortamdaki varlığı bile bir ağırlık, bir dinginlik hissi veriyordu. Son derece sıcak, anaerkil bir figürdü. Onunla tanışma fırsatı bulduğum için çok şanslıyım.”
Tags: ,

Written by

We are Creative Blogger Theme Wavers which provides user friendly, effective and easy to use themes. Each support has free and providing HD support screen casting.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

ÇOK OKUNANLAR

SON YAYINLAR

Why to Choose RedHood?

Copyright © beyazperde tv | Designed by Templateism.com