r Life | beyazperde tv

4 Aralık 2015 Cuma

Life

Share & Comment

Film Adı: Life
Film Türü: Dram, Biyografi
Vizyon Tarihi: 04 Aralık 2015 Cuma
Film Süresi: 111 dk
Yönetmen: Anton Corbijn
Senaryo: Luke Davies.
Yapımcılar: Iain Canning, Emile Sherman, Christina Piovesan.
Görüntü Yönetmeni : Charlotte Bruus Christens.
Müzik: .
Oyuncular: Robert Pattinson, Dane DeHaan, Joel Edgerton, Ben Kingsley, Kristen Hager.
Dağıtım: PinemArt.
Birçok kişinin merakla beklediği LIFE, 1955 yılında Magnum fotoğrafçısı Dennis Stock (Pattinson)’un Life dergisi için oyuncu James Dean’in (DeHaan) fotoğraflarını çekmekle görevlendirilmesini ve zamanla gelişen dostluklarının hikâyesini anlatıyor. 26 yaşında olmasına rağmen yaşıtlarına göre kendisini daha yıpranmış hisseden Stock’un muhafazakâr hayatına, popüler kültürü değiştirecek ve gençlerin kalbini hızla attıracak James Dean girer.
Life dergisi için çıkılan fotoğraf yolculuğu ikiliyi, Los Angeles’tan New York’a, oradan Indiana’ya kadar götürür. Dennis, New York’un baş döndürücü enerjisini geride bırakıp, Jimmy’nin büyüdüğü Indiana’ya geri dönüp, kökleriyle ilgili bir şeyler çekmeyi planlar. Stock, iyice ünlenecek olan bir yıldızın görüntülerini çektiğini sanırken James Dean’in hayatında göreceği son samimiyet ve sadelik anlarını çekiyordur. Bu süreçte Stock’un hayatı ise tamamen değişir ve aynı zamanda o çağın bazı en sembolik görüntüleri ortaya çıkar.
Toronto ve Los Angeles’ta çekimleri yapılan filmin yapımcılığını See-Saw Films’ten Iain Canning ve Emile Sherman; First Generation Films’ten Christina Piovesan; Barry Films’ten Wolfgang Mueller ve Benito Mueller gerçekleştirmiştir. Görüntü yönetmenliğini Charlotte Bruus Christensen, yapım tasarımcılığını Anastasia Masaro ve kostüm tasarımcılığını Gersha Phillips üstlenmiştir.


SENARYO NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Hayatı da ölümü de bir efsane olan James Dean, ölümünden yaklaşık yarım yüzyıl sonra da insanı
büyülemeye devam ediyor. See-Saw Films, bu filme ne James Dean efsanesini kutlamak ne de
aksini göstermek üzere yola çıktı. Yapımcılar, bu ikonun ardında başka bir olasılık gördü:
Başarılı bir fotoğrafçı Stock ile trajedinin ve ünün eşiğinde isyankâr bir oyuncu Jimmy (Dean)
arasındaki dostluk ve kültürel değişiklikle ilgili bir hikâye… See-Saw’un anlattığı hikâye,
mitlerin ardındaki hayatların sabırla yapılan araştırmaları sonucunda ortaya çıktı. Yapımcı Iain
Canning şöyle diyor: “Gerçek biriyle ilgili film çekme fikri sizi anında heyecanlandırabilir ama bu,
anlatmaya değer bir hikâye olduğu anlamına gelmiyor.”

Gerçek hikâyenin araştırmasını da kendisi yapan Luke Davis, senaryoyu 2010’da yazmaya başladı. Davies Luke filmle ilgili şöyle diyor: “Büyük kapsamlı tam bir biyografi olmadı da, büyük konuları olan kısa bir karakter hikâyesi oldu”. Kendisi, Dennis Stock ve James Dean’in meşhur Times Meydanı’ndaki fotoğrafının temelini araştırmaya devam etti Araştırmasında hikâyeyle bağlantılı insanlarla yapılan röportajlar da vardı. Bunlar arasında Magnum yöneticisi John Morris ve hikâyenin geçtiği dönemde 7 yaşında olan Dennis Stock’ın oğlu Rodney de bulunuyor. Biyografik detay topladıkça şans eseri bir şey de öğrendi: “Perde 1, Los Angeles. Perde 2, New York. Perde 3, Indiana” diyor Luke. “Indiana’ya geri dönmek, Jimmy’nin geçmişine yolculuk yapmak gibiydi. Indiana, dönemin geleneksel Amerika’sını temsil ediyor. Çiftlik ve şöhret dünyası arasında bir gerilim var.” Doğru film adını bulmakla ilgili ise Davies şöyle diyor: “Bu hemen oldu. Başka bir isim hiç düşünülmedi.” Dennis Stock, Life dergisinin verdiği bir görev üstünde çalışıyordu ve filmin merkezinde hayat seçimleri vardı. Davies şöyle anlatıyor: “Film, bir anlamda ölümlü olmanın, yaşam şeklimizi nasıl etkilediği ile de ilgili. Yani hem hayatı kutluyor, hem de James Dean’in ölümüne ağıt yakıyor.” Iain ve Emile, araştırması çok iyi yapılmış, senaryosu da çok iyi yazılmış olan filmin bütçesini ortak sağlamak ve filmi Toronto’da yapmak için, Christina Piovesan’la görüştü. Christina şöyle diyor: “Emile ve Iain şu an var olan en yaratıcı yapımcılar arasında. Iain’in yaratıcı ve anlatım becerileri öyle iyi ki, performanslarının zirvesinde olan yapımcılarla iş birliği yapmak harika bir fırsattı.”

HİKÂYE
James Dean‘in hikâyesini, Dennis Stock’un çektiği fotoğraflar olmadan hayal etmek biraz zordur.
Dean, aralarında biraz güven oluşana kadar Stock’un fotoğraf çekmesine karşı koyuyor. Life
dergisinde Dean fotoğraflarının yayınlanmasından sonra Stock, 80'li yaşlarına kadar yaşayarak
uzun bir kariyere sahip olur. Aynı zamanda James Dean de efsaneleşir.Filmde, Stock’un ünlü
fotoğraflarının doğuşu ve ardında yatan aşamalar anlatılıyor. Fotoğraflar, “East of Eden”nın
Times Meydanı’ndaki galasının ve James Dean’in bir gecede şöhret olmasından bir gün önce
basılır. Film, James Dean mitinin arkasındaki kişiyi insanlaştırıyor. Sektörün kendisini yıldıza
çevirme girişimlerine karşı koyan genç bir sanatçıyı ortaya çıkarıyor. Aynı zamanda objektifin
arkasındaki sanatçı ve belgeselci olan Stock’u bireyselleştiriyor. Onların hikâyesinin gerçekliği,
her yerde kameraların bulunduğu bir dönemde yankı yapmıştır. 1955’teki bu yolculuğa ait
fotoğraflar, James Dean’in imajını kalıcı kılar ve yeni ortaya çıkan gençlik kültürüne onu tanıtır.
Filmdeki gerilimin büyük kısmı, iki genç insanın farklı duyarlılıklarından kaynaklanıyor. Iain
Canning şöyle anlatıyor: “Dennis Stock, “anın içinde” Jimmy gibi bulunamıyor. Stock, 50’lerin
gelenekselci beklentileri yüzünden bocalıyor. Dean’se muhafazakârlığı tabii ki reddediyor. Stock
yazılmış sosyal senaryoyu takip ediyor: Evlilik, kariyer ve babalık. Ama bu onu tatmin etmiyor.
Evliliğini bitirir ve çocuğunun sorumluluğundan da kaçar. Luke Davies şöyle anlatıyor: Dennis,
Life dergisinin genç ve seksi fotoğrafçısı. Dergiyi haftada 30 milyon kişi okuyor. Jimmy de birkaç
tane yarım saatlik dizi çekmiş ve yakında gösterime girecek ve kendisini meşhur edebilecek bir
filmde oynamış genç bir oyuncu. Life, James Dean’in ikilemini yakalıyor. Hem başarılı bir oyuncu
olmak istiyor, hem dürüstlüğünü kaybetmek istemiyor. Warner Brothers’ın ve tanıtımın gücünü
fark ediyor. Bu konuda çok muğlak hisleri var” diyor Davies. Fırsatları istiyor ama özgürlüğünü
kaybetmek ve şöhret makinesi olmak istemiyor. “Dennis, Jimmy’nin olmaktan kaçtığı türde biri
ve bu durum Dennis’e saçma geliyor. Life dergisi için fotoğraflarının çekilmesini kim istemez ki?”

Davies, Dennis ve Jimmy arasındaki ilişkiye “kedifare oyunu” diyor. Aralarında sürekli sürtüşme var. Dennis, mesleki bir fırsat görüyor, James de mesleki bir tuzaktan korkuyor. İlişkide kültürel gerilimler de yaşanıyor ve dostluklarının hikâyesi, uzlaşımsal farklılıkları ve ortak noktaları bulmayı anlatıyor.

En sonunda, Davies’in bir tür deneysel ilgi olarak adlandırdığı bir yöne gidiyor ve filmin sonunda,
ikisi de birbirine nasıl yaşamak gerektiğine dair içten bir hediye veriyor. James Dean’in öleceğini
bilmek insanın içinde üzüntü yaratıyor ama bu sayede o hediye daha da değerli oluyor. Canning
şöyle diyor: “ Bence bazı açılardan film, Dennis Stock’un James Dean’le birlikte çıktığı ve Los
Angeles, New York ve Indiana’ya uzanan bir tür dostluk yolculuğunun özgürlüğünü kutluyor.
Oralara birlikte gidip bu fotoğrafları çeken sadece onlardı.”







Tags: ,

Written by

We are Creative Blogger Theme Wavers which provides user friendly, effective and easy to use themes. Each support has free and providing HD support screen casting.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

ÇOK OKUNANLAR

SON YAYINLAR

Why to Choose RedHood?

Copyright © beyazperde tv | Designed by Templateism.com